SARAT, üç yıla yaydığı hedeflerini farklı alanlarda birbiriyle bağlantılı ve birbirini besleyen programlarıyla hayata geçirdi:

 

Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması Online Sertifika Programı

 

SARAT’ın proje ortaklarından Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırmaları Merkezi (ANAMED) ve Koç Üniversitesi ile Türkiye’nin kültürel miras alanında ilk online eğitimi hayata geçirildi. 

Kültürel miras varlıkları sadece Türkiye’de değil, dünyanın hemen her noktasında başta doğal felaketler, çatışma, yağma, definecilik ve tedbirsizlik gibi risklerle karşı karşıya. Bu gibi olası krizlere hazırlıksız yakalanmak, deprem, yangın gibi afetlerle tarihi eserlerin yok olmasına, çatışma alanlarında müzelerin ve ören yerlerinin zarar görmesini ve yağmalanmasına, tarihi eserlerin çeşitli riskler karşısında geri dönüşü olmayan kaybına defalarca sebep oldu. Dünyanın dört bir yanında her geçen gün benzer durumlar yaşanmaya devam ediyor.

Tam da bu nedenle, dünyada kültürel miras alanındaki çalışmalar gitgide daha fazla koruma, risklere ve acil durumlara hazırlık eğitimlerine yoğunlaşıyor. Dünyada bu konuyla ilgili yayınlar ve dijital literatür artsa da Türkçe kaynaklar ve eğitimlerin sayısı hala yeterli düzeye ulaşmış değil.

SARAT’ın mesleki kapasiteyi artırma misyonuyla tasarladığı bu online eğitim programı müze çalışanları, arkeologlar, öğrenciler ve kültürel miras alanında çalışan profesyonellerin yanı sıra, konuya ilgi duyan herkese hitap ediyor. Dijital çağın sunduğu imkanlardan yola çıkarak hazırlanan eğitim, alanında deneyimli isimlerin vereceği video dersler, ders konusuyla ilgili filmler, uzmanlarla söyleşiler, geniş çaplı bir kaynakça ve olası senaryolara karşı interaktif uygulamalardan oluşuyor.

Eğitimi tamamlayan katılımcılara, Koç Üniversitesi tarafından başarı sertifikası verildi.

 

Toplumun arkeolojiyle ilişkisi üzerine Türkiye’de ülke çapında ilk kamuoyu araştırması

 

Arkeolojik miras bakımından zengin bir ülkede yaşayan toplumun arkeolojiyle ne ölçüde, hangi yaklaşımlar, hangi değerlerle bağ kurduğunun anlaşılması için Türkiye’de ilk kez tüm ülkeyi kapsayan yüz yüze bir kamuoyu araştırması yapıldı.

Bu araştırmadan elde edilen verilerin ve yapılacak değerlendirmelerin, konuyla ilgili kurumlar, karar vericiler, yerel yöneticiler, akademisyenler ve profesyonellerle paylaşılmasıyla, arkeolojik mirasın korunması için atılacak somut adımlarda yön verici olması ve toplumun gerçekleriyle koruma hedefleri arasında köprü kurması amaçlanıyor. Ayrıca arkeolojinin toplumun sosyal ve ekonomik gelişimine ne şekilde katkıda bulunabileceğinin ip uçları aranıyor.

 

Gazetecilerle Arkeoloji Haberciliği atölyeleri ve ‘Bir Uzmana Sor’ ağı

 

İlkeli ve nitelikli gazetecilik her alanı olduğu gibi arkeoloji ve kültürel miras alanını da etkileyen önemli unsurlardan biri. 

Arkeolojik varlıklara değer verilmesinin ve korunmasının sağlanması, kaçakçılık ve yasadışı definecilikle mücadele için topluma ulaşmada medya çok önemli bir rol oynuyor. Medyaya düşen sorumluluk doğru bir dil kullanarak toplumun farkındalığının yükselmesine katkı sunmak ve yanlış algıların önüne geçmek.

SARAT, Türkiye’de günden güne görünürlüğü artan ve daha fazla kesimce takip edilmeye başlanan arkeoloji haberlerinde niteliği artırmak için bu alanda çalışan gazetecilerle atölyeler düzenledi. 

 

Arkeolojik eser koleksiyoncularıyla görüşmeler

 

SARAT’ın arkeolojik varlıkların korunmasında ayrı bir önem verdiği konulardan biri de arkeolojik eser koleksiyonculuğu. 

Her zaman tartışmalara neden olan bu konuda ortak bir paydanın bulunabilmesine katkı sağlamak adına, Türkiye’deki arkeolojik eser koleksiyoncularıyla karşılıklı görüşmeler yapıldı. Arkeolojik varlıkların bilimsel değeri ve bütünlüğünün korunması bu görüşmelerde SARAT’ın ana vurgusu oldu.

 

Yerelde Arkeoloji Toplantıları

 

SARAT kapsamında yapılan kamuoyu araştırma yoklaması ışığında, seçili illerde yerel aktörlerle arkeolojik varlıkların korunması ve yerel kalkınma stratejilerinde bulundukları bölgenin kültürel miras değerlerinden yararlanmalarına katkı sunmak için buluşmalar düzenlendi.

Böylece arkeolojik varlıkların daha fazla alanda insan hayatına değmesi, kültürel varlıkların bulundukları kentlerin ekonomik ve sosyal yapısıyla daha iyi harmanlanabilmesinde ortak akıl ve uygulanabilir yöntemler arandı.